27 Şubat 2011 Pazar

Redrum!


The Walking Dead izledik İlke'yle. "Hof inanılmaz korkcaz bak çok korkunç olcak!" diye güdüledim onu. Çünkü ben böyle güdülendim başkaları tarafından. Bölümler indi. Oturduk. Güdülerimiz de hazır. Biri gelse Bö! dese korkmaya hazırız. Zaten tırsık tipleriz. Dizi başladı, hastane sahneleri falan gerik, gayet güzel. Sonra bölüm bitti. İlk bölüm diyedir, ısınma turudur dedik 2. bölümü izledik, 3. bölümü izledik. Zaten sağ baştan say toplam 6 bölüm var ilk sezonda. Tamam zombilerin tipleri güzel olmuş, bazı yerlerde heycanlandık ama heycanlandık sadece. Bir kere en yakın arkadaşının karısını "senin kocan öldü" diyip daha 2. gün düdükleyen bir arkadaş olmaz olsun. Bu konuda anlaşalım önce.

Sonra "Bir İngiliz, bir Fransız bir de bizim Temel" le başlayan fıkralar gibi; bir zenci, bir beyaz, bir çekik gözlü ne varsa doluşmuş diziye çeşit olsun diye. Bir de ırkçılık falan yapıyorlar kendi aralarında. Adamın orda ağzı yamulmuş, gözü akmış yine de seni yemek için canla başla uğraşıyor, sen beyaz götünle övünüyorsun! gibi bir toplumsal hedehödö çıkarımı da yapabiliyoruz izlerken. Ayrıca kişi başına düşen zombinin altın fiyatlarıyla kapıştığı bir yerde, adamın camı açık sanki Park Caddesi'nde piyasa yapıyor. Hiç mi araba görmedin fakir piç! Hani uçan arabalar, insanlardan bir farkı olmayan robotlar falan yapıyordunuz siz? Hani bu tip platformlarda zeki, çevik ve ahlaklıydınız çekik gözlerinizle?  Herhalde bizimki fıkradaki Temel rolünde bu dizide.

Hem eğer bir bomba patlıyorsa sadece camı patlatmaz delikanlı, senin kafanı da patlatır. Böyle de mantık hatalarıyla dolu bir diziyi bitirmiş bulunmaktayız. Tabii zombili bir diziyi hangi mantık çerçevesinde izliyorum ayrı bir konu ama zaten orası da sizi ilgilendirmez asdfg:D Öyle yani özetle korkamadık genşler. Bok atmak gibi bir amacımız yoktu, aksine bu diziden ümitliydik ama olmadı. Biz de gerilmek için The Shining izledik. Zaten The Shining izleyen birini sen kolay kolay korkutamazsın. Gerilim sektörünün 1980 sonrasında bitmesi lazımmış bence. Ya da üniversitelerde kürsüler açıp Kubrick'den dersler alınmalıymış falan. Neyse ki filmle birlikte sinirim bozuldu, gerildim, korktum, kalp ritmim bozuldu.. Günü kurtardık yani. Öberin:*

Hiç yorum yok: