5 Şubat 2011 Cumartesi

Kel kendine gel



Hıncal Uluç; gazeteci, yazar, güzellik yarışmalarının jüri üyesi, spor eleştirmeni, şimdi de ahlak polisi... Şu kelindeki ruj izine bakmaksızın hem de. Ben ondan Ece Gürsel'le bir evlilik beklerdim mesela bu tip düşüncelerinin olduğunu daha önceden bilseydim. Sen elalemin gencecik kızıyla gez toz, kelini öptür ama nikahına alma. Vay kerata! Gerçi bu konumda Hıncal mantığıyla yola çıkarsak Ece Gürsel'i suçlamamız lazımdı pardon. "Sen deden yaşındaki adamla gezmeye utanmıyor musun!" diye.

Biz onu hep şık gömleği, uygun fuları ve omuzlarına attığı kazağıyla bir entellektüel fotoğrafın içinde gördük yıllarca. Sanatsa sanat, güncelse güncel hep büyük saygıyla dinledim. Boş değildi çünkü bu adam. O içinde gördüğümüz "entellektüel fotoğraf" ta sırıtmıyordu.

Herkes attı tuttu Defne Joy hakkında. Kimi gencecik anneydi dedi, kimi alkolden galiba dedi. Ben sadece dans yarışmasına bakarken "Hof bu kadından nefret ediyorum" dediğim için çok pişmanım. Hakkında bir şeyler yazsam bunu yazardım herhalde. Ama Hıncal Uluç'un yazdığını görünce "Bu Nasıl Bir Mahalle Baskısıdır?.." diye, ben de dedim tamamdır. "Bir insan öldü siz daha neyi tartışıyorsunuz?" u demiştir ve eminim güzel yazmıştır. Bayaa da uğraşmış kerata. İngilizce kavramların yanında Türkçe açıklamaları falan. İngilizce'yi adeta eğlenerek öğretmiş hazırlık sınıflarındaki gibi. Eğlenme de ne eğlenme. Üniversiteye gelmişsin, sınıfında 82li adamlar var ve duvarda renkli kartonlar, oyunlar.. "Eveet hadi şimdi oyun oynayalım. "Making love" ile "Falling love" arasındaki yedi fark nedir? Bilen sonrasında "one night stand" kalıbını cümle içinde kullanacak."

Bu ülkede tonlarca ölen insan oldu. Aselsan'daki 3 başarılı mühendis intihar mı etti? Ya da 1 uçak dolusu bilim insanı dağa çakıldı ve uçak kazası denip geçildi. Bunların hiçbiri tartışılmadı, araştırılmadı. Ama bir kadının ölümü üzerine bu kadar saldırı yapıldı. Altanların akrabası adam "kerata" oldu, kadın yiyeceği damgayı yedi, her zamanki gibi. Öldü de zaten cevap hakkı da doğamayacak, senin için de üzgünüm Müge Anlı.

"Yarın o bebek aklını başına toplayacak yaşa geldiğinde 'baba bana annemi anlat' diyecek?.." demişsin ya Hıncal Uluç, eminim aynı bebek bu yazıyı yazanın da kim olduğunu soracaktır. Yarın öbür gün fazla doz viagradan öldüğünde ben yine ismimi vermeden bağlanıp kelinden öberim:*

Hiç yorum yok: