19 Şubat 2011 Cumartesi

Bir Genç Kızın Gömdüğü


Şu gönül işleri çok boktan lan blog. Konduğu yerin ot ya da bok olmasından bahsetmiyorum. Öyle ya da böyle sonu boka bağlanıyor onu diyorum. Yani en azından bende böyle durum. Yoksa çevremde "perfect couple" lar yok değil. Bulan buluyor terliğinin diğer tekini, hamburgerinin kolasını, kestanesinin şekerini.. Ama siz pörfekt kapıllar; iç işlerinde bağımsız, dış işlerinde bağımlısınız bunu unutmayın. Özerk bölgesiniz lan azınlıksınız bir kere. Ya da ne biliyim nesli tükenmekte olan türsünüz. National Geographic özel belgesel falan hazırlamalı size, ama tek şartım seslendirmeyi Tarkan yapıcak. O yüzden size bulaşmıcam, siz öyle tatlı tatlı durun kenarda.

Böyle boka bağlanmakla noktalanan gubik dönemlerde, normalde osuruk sesinden efekt yaptığınız film sahneleri, hof diye geçtiğiniz şarkılar anlamlı gelmiyor mu! Hastasıyım. Zaten boğazda hali hazırla bekleyen bir düğüm var, zannedersin gemici düğümü. Yer yer trigonometri, gölgede arap saçı. Ya da bir kör düğüm, çözdükçe dolanıyor falan (nasıl?). Son derece boktan bir durum yani. İnsan tribe girme zorunluluğu hissediyor bir de. Sümüklü yalvaran aşık, uhuu götümde bile değilsin diyen Demet Akalın kızı, ceketimi alır giderim havaları gibi alternatiflerimiz var elimizde. Erken rezervasyonla uygun imkanlar da sunuluyor şirketler tarafından. Her cebe uygun seçenekler var yani.

İşte böyleyken böyle blog. Ben de isterim enseye tokat göte parmak yazılar yazayım sürekli sana. Ama arada olur böyle. Sen de idare edicen, hep bana hep bana olmaz. Sen benim sırtımı kaşı hırt hırt hırt, ben senin sırtını kaşıyım hırt hırt hırt. Böyle kendi kendime konuşuyorum sıkılmıyorsundur umarım. Neyse bir de bunu dinle blog, eşlik et bana. Seni bugünler için açtım ben. Hadi öberin:*
http://www.ufizy.com/#S1lyPp18OEs/r/!/

Hiç yorum yok: