8 Mart 2011 Salı

Bu yazının adı "Sevgili Günlük" olsun


Dün sabah kalktım yataktan. Hava karanlık. Saate baktım 10-10 buçuk falan. Perdeyi açtım bombok bir pazar sabahı. Sanki bana İsveç. Bütün gün karanlıkta yaşadık yarasalar gibi. Hayat enerjisi denen şey nasıl tükenirmiş gördük. Memleketimden İnsan Manzaraları'nı ve Aristo'nun Poetikasını bitirmem lazım normalde. Ama bunları yapabilmem için uygun şartlar hazır değil. Daha doğrusu evren buna hazır değil. Kuzey ülkelerde yaşasam kesin kolumu bacağımı keserdim depresyondan. Gerçi Ankara'da da ramak kaldı, bir iki parmak kesicem çerez niyetine. Bu sabah da kalktım ki kar yağıyor. Bahardı oysa, böcekti, çiçekti...  İşte böyle bir dünya. Ben de bıraktım küçük parmağımı kenara. Nabacan?

Okula giderken radyo açtık. Hala Geveze diye bir insan var. İlkokuldaydım vardı bu adam. Lisede ergenken kitabını imzalatmıştım hatta D&R'daki imza gününde. Hala sorgularım neden böyle bir şey yaptım diye. Ama ergenken sizin neler yaptığınızı da biliyorum. O yüzden kimse o yılları açmasın en iyisi.

Sonra Ales için para yatırdım. Neler varmış neler yokmuş bakalım dedim. 40 lirayı verirken aklıma Melis geldi. "Sen 40 lirayı bana ver. Ben sana sınav ortamı hazırlarım." demişti. Şu an param cebimde, Melis yanımda olabilirdi. Hem İstanbul'a gider iki boğaz havası alırdım. Hem Melis okunmuş pirinç verirdi, şeker koyardı önüme. Sınav ortamıysa alasını yapardı o. Ama şimdi 40 liram da yok, boğaz havası da, Melis de. Ben de bıraktım işaret parmağımı kenara. Nabacan?

Bir de alışkanlıklar zor şey "Sevgili blog". Özlemek bir şeyleri en zor. Ankara'ya gelirken mola verilen yerlerde hep aynı tuvalete girerim ben mesela. Doluysa beklerim. Başkasına işesem kaza olur belki, böyle totemlerim var. 5 senedir kullandığım kalemim kayboldu diye olay çıkardım geçen dönem. "Aynısının yenisini al" diye parlak fikirler geldi. Ama aldığım yenisi o olmayacaktı. Kaçan balonu için ağlayan çocuk gibi. Annesi yenisini alsa da ağlar. İlle de kaçan balon. Adam haklı. Kimseye anlatamazsın bunu. Ben de sana anlatıyorum o yüzden. Zaten kar da hala yağıyor. Ben de bıraktım orta parmağımı kenara. Nabacan?

2 yorum:

Mystery dedi ki...

barnaklarını sevsinler senin bazlama :)))) elem yok olsun diyorum başka da bi şey demiyorum!

İsmini Vermek İstemeyen Seyirci dedi ki...

Bışşer bışşer arkadaş!