5 Mart 2011 Cumartesi

Anne ben büyüyünce gurme olcam


Orhun Yazıtlarını o gubik alfabeden okumaya çalışırken seni  düşündüm Mehmet Yaşin. Gözlerim doldu. Sonra sinirlendim. Sen "damak çatlatırken" ben neden 13 asır önce yazılmış şeyleri okumak için şu paşa gönlümü sıkıyorum? Peki ya sen Vedat Milor? Karizmatik burjuvam peki ya sen? İnsanların aylar öncesinden rezervasyon yaptırdıkları dünyanın en iyi restorantları sıralamasında 1. olmuş Kaliforniya'daki The French Laundry'de yediğin yüzlerce dolarlık yemekleri yazarken hiç mi elin titremiyor? Aşk bu mu, sevda bu mu, hayat bu mu!

Bir insanın gezip gezip, üstüne gittiği yerlerin en meşhur mekanlarında en güzel yemekleri yemesi ve tüm bunların üzerine para kazanması ne yaman çelişki! Onları gördükçe kendi sefil hayatım daha da sefilleşiyor gözümde. "Vat e piti" bir hal alıyor. Yaşin, Milor ve diğerleri... Kıskanıyorum sizi. Ve kıskanınca çok tehlikeli bir insan olabiliyorum. Ama bunu önlemek sizin elinizde. Çantalarınızı taşıyabilirim mesela, ya da yanımda sizin için soda taşırım, naneli sakız veririm yemeklerden sonra. Beni yanınızda gezdirirseniz hiçbir problem kalmaz, şeker gibi bir insan olurum. İstediğiniz gibi damağımı çatlatıp gözümü patlatabilirsiniz gıkım çıkmaz. Bu da size açık mektubum olsun. Yirin.

4 yorum:

Mystery dedi ki...

ben roma seyahatlerimde seni hep yanımda götürücem merank etme. ama şirketten çok şey bekleme. az cebinden de yemen gerekebilir. ne de olsa ben de devletin öğretmeniyim.

İsmini Vermek İstemeyen Seyirci dedi ki...

Ahah birikimimi yapar gelirim sen merak etme:D

İsmini Vermek İstemeyen Yorumcu dedi ki...

Yine döktürmüşsünüz efendim.Sayenizde ailecek gülümseyerek başladık güne.Tabi öncelikle gurme olabilmek için yemek yelpazeni çeşitlendirmen gerek.Beş çeşit yemek yiyerek gurme olunmaz sanırım... :)

İsmini Vermek İstemeyen Seyirci dedi ki...

Et, hamur, kola, muzlu puding.
Velkam tu may layf:D